Son dakika haberleri... AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik A Haber canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun iftira siyaseti ile ilgili konuşan Ömer Çelik, "Dış politikada ne zaman adım atsan Kılıçdaroğlu devrede. Kılıçdaroğlu iç kaos oluşturmak istiyor" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun Türkiye düşmanlarının propagandasını dillendirdiğini belirten Çelik, "Biz demokratik adap içerisinde bu mücadeyi vereceğiz. Hiç kimse seçilmiş Cumhurbaşkanını tehdit edemez" dedi. A Haber canlı yayınına bağlanarak Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Bu, Türkiye siyasetine yapılmış en büyük kötülüklerdendir. Bunu millet izliyor. Sabahtan beri “kaçacaklar” dedikleri şeyi millet çok iyi biliyor. Kılıçdaroğlu kaçmayı en iyi bilenlerden birisidir" şeklinde konuştu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise, "15 Temmuz'da kimlerin kaçtığını, tanklara uçaklara ailesiyle birlikte karşı geldiği ortadadır. Sayın Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi nefret söylemi üzerinden aileyi işe katarak olmamalıdır. Bu siyaset olarak kabul edilemez." diyerek Kılıçdaroğlu'na yanıt verdi.
Son dakika haberleri... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında Başkan Erdoğan'a yönelik sürdürdüğü iftira kampanyası ile ilgili AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik A Haber'de önemli açıklamalarda bulundu.
"KILIÇDAROĞLU İÇ KAOS OLUŞTURMAK İSTİYOR"
İşte Ömer Çelik'in açıklamalarında öne çıkan mesajlar:
Biz siyasetçiyiz. Siyasi dil üzerinden konuşmak istiyoruz. Dolayısıyla karşımızdakilerinde siyasi dil ile konuşan siyasetçiler olmasını isteriz. Demokratik siyasette siyasi rekabet önemlidir. Fakat Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanımıza ve ailesine dönük dili kesinlikle bir siyaset dili değil.
Daha önce de bu konuda açıklama yaptım. Aile kavramını Kılıçdaroğlu kadar hedef alan, aile üzerinden siyaset yapan, Cumhurbaşkanımızın ailesini hedef alarak bu şekilde bir yaklaşım ortaya koyan Türk siyasi hayatında bu kadar çirkin bir yaklaşım hatırlamıyorum ben.Kılıçdaroğlu sistematik olarak aileyi hedef alan, aile üzerinden konuşan bir dil kullanıyor. Bu bir siyaset dili değil bu bir iftira kampanyasıdır. Dolayısıyla bütün kırmızı çizgileri silmeyen siyasi ahlakla bağdaşmayan bir yaklaşım ortaya koyuyor.
Kılıçdaroğlu iç kaos oluşturmak istiyor. Ortaya attığı iftira FETÖ'nün kampanyası. Dış politikada ne zaman adım atsak, Kılıçdaroğlu devrede. Hükümeti kanunsuzlukla suçluyor. Cumhurbaşkanlığı makamını tehdit etmeye kalkıyor. Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarının propagandasını dillendiriyor. Yanıldığı konuların haddi hesabı yok. AK Parti gereken hukuki girişimleri yapacaktır. Sinsi bir faaliyet yürütüyorlar. Bundan sonrasında açıklamalarına itibar edilmemesi gerekiyor.
"HÜKÜMETİ KANUNSUZLUKLA SUÇLUYOR"
Hükümeti kanunusuzukla suçluyor. Cumhurbaşkanlığı makamını tehdit etmeye kalkıyor.Kılıçdaroğlu Türkiye düşmanlarının propagandasını dillendiriyor. Yanıldığı konuların haddi hesabı yok.
En dikkat çekici husus şudur. Cumhurbaşkanını açık bir şekilde tehdit etmek.AK Parti gereken hukuki girişimleri yapacaktır.
Sinsi bir faaliyet yürütüyorlar. Bundan sonrasında açıklamalarına itibar edilmemesi gerekiyor.
Kılıçdaroğlu herkesi suçluyor demokrasiyi hedef alıyor. Söylediği şey sadece iftira atmak."HANİ BELGE AÇIKLAYACAKTI"
Kılıçdaroğlu hani belge açıklayacaktı? Koskoca partilileri böylesine bir iftira kampanyasının parçası haline getirmeye çalışıyorlar. Bunlar zaten kanunlar çerçevesinde olan şeyler. Yurt dışında, öğrencilerle ilgili faaliyetler var. O ülkelerin açık kaynaklarından, muhtemel FETÖ'cüler almıştır. Bunlara gizli belge diye vermiştir. Bu da arkasına önüne bakmadan daha önce olduğu gibi bu duruma düşmüştür.
"DEVLETİN KURUMLARINI İŞLEVSİZ HALE GETİRMEK İSTİYORLAR"
Devletin kuruluşlarını işlevsiz hale getirmek istiyorlar. Koskoca partileri böylesine bir iftira kampanyasının parçası haline getirmeye çalışıyorlar.
Burada açık kurumlar üzerinde iftira atarak kaçacak demek ahlaksızlıktır. FETÖ'nün darbe girişiminden kaçmamış ölümü göze almış bir Cumhurbaşkanına bu iftirayı yapmak ahlaksızlıktır. Aile kavramını sistematik bir şekilde hedefe koyması karşısında Türkiye'de ailesi olan bütün vatandaşlarımız gereken karşılığı verecektir. Sonra bize niye bu dili kullanıyosunuz demesinler. Eğer biz gerekeni yapmazsak işimiz yapmamış"HİÇ KİMSE SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANINI TEHDİT EDEMEZ"
Biz demokratik adap içerisinde bu mücadeyi vereceğiz. Hiç kimse seçilmiş Cumhurbaşkanını tehdit edemez. Hiç kimse ailesine karşı ve resmen kanunlarla kurulmuş vatandaşlarımıza ve öğrencilerimize sahip çıkmak için faaliyet gösteren vakıflara sanki bir terör örgütüymüş imasında bulunarak bu şekilde hedef gösterip mücadele etmeye kalkamaz. Biz buradaki mücadele konusunda deneyimliyiz.
'KILIÇDAROĞLU'NUN NEFRET DİLİNİ REDDEDİYORUZ'
AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu'nun bu nefret dilini reddiyoruz diyerek, şu ifadeleri kullandı:
Bu, Türkiye siyasetine yapılmış en büyük kötülüklerdendir. Bunu millet izliyor. Sabahtan beri "kaçacaklar" dedikleri şeyi millet çok iyi biliyor. Kılıçdaroğlu kaçmayı en iyi bilenlerden birisidir. 15 Temmuz akşamı nereye kaçtığını ve gizlendiğini bütün Türkiye biliyor. 15 Temmuz'da canı pahasına mücadele veren Sayın Cumhurbaşkanımız ve etrafındaki insanları kaçacaklar diye töhmet altında bırakmak tam manasıyla bir edepsizliktir. Ve bir anlamda kendi geçmişlerini de o kaçışlarının hatırlatılmasından da duydukları rahatsızlıktır. 2 vakfı hedef alarak ortaya koydukları Fetövari bir söylemdir. Yaptıklarıyla FETÖ'nün amaçlarına hizmet ediyorlar. Bununla ilgili hukuki zeminde mücadele verilecektir.
Halkın arasında nefret tohumları ekmek isteyen ve Türkiye siyasetini zehirleyen edepsiz bir dille karşı karşıya kaldık. Siyaset sahnesinde de bu deli saçması söylemlere cevap verilecektir. Biz buradayız, Sayın Cumhurbaşkanımız buradadır. Ukrayna-Rusya krizinde ortaya koyduğu küresel liderlik Kılıçdaroğlu'nu rahatsız etmiş. Böyle ufak ayak oyunlarının arkasına saklanan ana muhalefet partisinin başkanı, Cumhurbaşkanımızın liderliği karşılığında gözleri kamaşmış ki iftira skalasını yukarı çekmek zorunda kalmıştır. Bu dilin, edepsizliğin altında kalamayacağımızı ortaya koyacağız. Bu muhalefet değil başka bir şeydir.HAMZA DAĞ'IN AÇIKLAMALARINDA SATIR BAŞLARI:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise yaptığı açıklamada "Bugün yine kendisine verilen görevi yerine getirdi... Kemal Kılıçdaroğlu adlı düşük kabiliyetlere sahip, silik şahıs, partisinde sözü geçmeyen bir grup başkanvekili iken, bir FETÖ klasiği olan kaset kumpası yoluyla CHP'yi ele geçirecek, FETÖnün sözcüsü olacak güce nasıl erişti?" ifadelerini kullandı.
"CHP'NİN DÖNÜŞÜMÜ BÖYLE BAŞLATILIYOR"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, sözlerini şöyle sürdürdü: "İsveç merkezli Silk Road adlı bir enstitünün henüz 2008'de çizdiği gelecek senaryosunda, Baykal yerine Kılıçdaroğlu göreve geliyor. 2009'da İBB adaylığı, 2010'da kaset kumpası sonucunda genel başkanlık. Senaryo gerçek oluyor. CHP'nin dönüşümü işte böyle başlatılıyor.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder