Cumhurbaşkanlığı için son seçim anketini açıkladı:

 

Son dakika | Cumhurbaşkanlığı için son seçim anketini açıkladı: Fark giderek açılıyor

Son dakika haberleri: Mahmut Övür bugünkü yazı araştırma şirketi OPTİMAR'ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yaptığı son seçim anketinin sonuçlarını okurlarıyla paylaştı. "Bugün seçim olsa kime oy verirsiniz?" Yönlendirmelerin yöneltildiği ortaya koyduğu tablo farkının yüzde 30'dan fazla olduğunu aktaran Övür, sonuç sonuçlarını değerlendirdi.

İşte Mahmut Övür'ün son seçim anketinin sonuçları duyurduğu köşe yazısından bir çıkanlar;

Geçen yılın yıldızı hep parlak kalan siyasetçisi hiç şüphesiz 

Başkan Erdoğan'dı.

Küresel çapta tarihi zirvelerin vazgeçilmez varlığı, Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki barışçı ev, toplantı koridorunun açılışı, 200 esirin kurtarılması, İsrail ve Suriye dahil çevre ülkelerle yeni tanıtım kurması onu hep sezonun zirvesinde tuttu. Bu başarıyla küresel saldırıların da hedefindeydi.

  

Yirmi yıllık yeteneklina rağmen iç siyasette de en etkili isim oydu. Hâlâ açık ara farkla Türkiye'nin en sevilen, en başarılı ve en çok güven veren siyasetçisi

Geçen yılın sonunda Optimar Araştırma'nın yaptığı ankete göre, "Bugün cumhurbaşkanlığı seçimi olsa kime oy verirsiniz?" soruya verilen cevaplar da bunu gösteriyor:  

Erdoğan yüzde 43.7 , Kılıçdaroğlu yüzde 12.4...  Aradaki fark 30 puandan fazla... Kılıçdaroğlu'nu bir veya iki puan farkla Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu  ve Meral Akşener  gözlemci      

6'LI MASADAKİ KOLTUK SAVAŞI DEVAM EDECEK

Güvenin alınması siyasetçi araştırmasında da durum farklı değil.

Birkaç ilişki çevremdeki insanlara,  "Siyasette profili yükselen ikinci  bir siyasetçi var mı?" diye karşılama. Son tartışmalarla İmamoğlu  ismi bir çıksa da 2022 yılı bütününe hayatı Kılıçdaroğlu'nun çok ciddi bir atak yaptığı ve yıldızının parladığı görülüyor.   

Daha öncekileri anketlerde Yavaş ve İmamoğlu öne çıkarken, özellikle son 6 ayda Kılıçdaroğlu ismi onların önüne geçti. Tabii bu altılı masanın adayı geleceği anlamlandırılmıyor. Altılı masadaki koltuk savaşı 2023'ün ilk çıkışında devam edecek gibi. 

2022'de geçen büyük oranda kötü gelişmeler umut verici gelişmeler de oldu. En önemlisi de Türkiye'nin Karadeniz'de doğalgaz kaynaklarıydı. Bu adımın rakamsal değeri bir yana en önemli yanı, kendi milli enerji politikasını hayata geçiren, arama ve sismik gemileriyle, kullanılan son teknolojiyle Türkiye'nin küresel alanında bir enerji gücü olarak varlıklarını ortaya koyuyordu. Sokağa umut veren oğullar en önemli olmaya devam ediyor bu..

İkinci önemli umutları kaplamak, sosyal politikalardaki bakışlarla geldi. Özellikle yılın son gününe damgasını vuran EYT reddinin gerçekleşmesi sokaklarda olumlu rüzgar esti ve "Çözerse Erdoğan çözer" algısını tahkim etti.

Siyasette ölüme yaşayanlar yani kaybedenler de vardı. 2022'de en derin düşüşte İP Genel Başkanı Meral Akşener ve altılı masa yaşadı. Akşener, sürekli itiraz eden ve CHP'nin içini karıştıran siyasetçi profiliyle, altı masa da somut bir sonuç koymaması ve boş tartışmalarla yılın kaybedenleri arasında yer aldı. Bu kayıptan kuşkusuz Kılıçdaroğlu dahil altılı masada bulunanlar de payına düşeni aldı.

O pay sahiplerinden ikisi de AK Parti'yi tırtıklamak için parti kuran Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'ydu. Bu ikili hem varlık gösteremedi hem de düne kadar insanları aşağılayan CHP'ye altlık olmaktan öteye geçemedi.

KILIÇDAROĞLU - BAYKAL GÖRÜŞMESİNE ASLI BAYKAL NE DEDİ?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, adaylık yolunda ilerleyerek yürüyor. Parti içinde İmamoğlu, altılı masada da Akşener'in direncine, karşı hamlelerine rağmen ilerlemeye devam ediyor. Yılında son gününde de hanesine artı yazacak bir hamle yaptı; uzaklaştığı eski genel başkan Deniz Baykal'ı ziyaret etti. Gerçi birlikte fotoğrafladıklarında Baykal, bakmıyor ve mutsuz görünüyor ama Kılıçdaroğlu için sorun değil. Önemli olan bu görüntüyü almaktı.

Bu biraz da Baykal'ın kızı Aslı Baykal'ın sert eleştirilerine karşı bir cevaptı.
Peki Aslı Baykal'ın buna bir cevabı var mıydı?
Aslı Baykal'ı aradım ve sordum. Pek konuşmak istemedi. Sadece şunu söyledi:
"Bu bir nezaket konuşmasıydı, fazla ilgilenmedim."